Rasulü Ekrem’in Terikesi

Ebû İshak eş Şîrazî, Müminlerin annesi Cüveyriyye’nin (r.a.) kardeşi Rasûlüllah’m kayını Amr b. el Haris el Huzâî’ nin şöyle dediğini anlatıyor:
-Vallahi, Rasûlüllah (s.a.v) beyaz katırı, silahı ve sadaka olarak vakfettiği toprağı dışında vefat ederlerke n ne Dinar ne dirhem ne köle ne cariye ne de herhangi bir mal bırakmıştır.
Haberi Buharî nakleder. [93]
Avmeş, Ebû Vail, Mesrûk isnadıyla naklettiği haberinde Hz. Âişe’den şöyle dediğini rivayet eder:
-Rasûlüllah (s.a.v) ne dinar, ne dirhem, ne koyun, ne sığır bıraktı ve ne de bir şey vasiyet etti.
Haber Müslim’in Sahihinde dir. [94]


Misar, Âsim, Zirr isnadıyla Hz. Âişe’nin (r.a.): “Bana siz Allah Rasûlü’nün mirasını mı soruyorsu nuz? Rasûlüllah (s.a.v) Dinar da, dirhem de, köle de, cariye de bırakmadı.” dediğini anlatır. [95]
Urve, Hz. Âişe’den (r.a.) naklediyo r:
-Rasûlüllah (s.a.v) vefat ettiği zaman benim evimde (yiyecek olarak) sadece arpa yarması [96] vardı. Ben de usanmcaya kadar ondan yedim. Tüketip de hiç kalmayınca “Keşke yiyip bitirmese ydim.” dedim.
Haber muttefeku n aleyhtir. [97]
El Esved, Hz. Âişe’den (r.a.) naklediyo r:
-Rasûlü Ekrem (s.a.v), otuz ölçek arpa karşılığında (borcu Ödenince geri almak üzere) zırhı (bir Yahudi’de) rehin iken vefat etmiştir.
Hadis Buharî’dedir. [98]
Abbasi halifeler inin himayesin de bulundan Efendimiz in bürdesine gelince, bu konuda Yunus b. Bükeyr, İbni İshak’ tan Tebük seferi hadisesin i naklederk en şöyle temas ediyor: “Nebi (s.a.v) Efendimiz Eyle halkına, onlara eman verdiğini bildiren mektubu ile birlikte kendi hırkasını da vermiş idi. Onu da onlardan Ebu’l Abbas  Abdullah b. Muhammed el Seffah üç yüz Dinar’a satın almış idi. [99]
Süfyan b. Uyeyne, Velîd b. Kesir, Hasen b. Hüseyin isnadıyla Fatıma bn. elHüseyn’den şöyle nakleder:
-Efendimizin vefat ettiğinde tezgahta dokunma iki hırkası vardı.
Bu ve üst haber mürseldir. [100]
Zehebî der ki: Buradaki (tezgah dediğimiz) “El Haffû” üzerine iplik sarılan ve “el Mitvât” (Toroslar’da Astar) diye ad verilen ağaca denir.
Zema b. Salih, Ebû Hazım’dan’ Sehl b. Sa’d’m (r.a.) şöyle dediğini anlatır:
-Rasûlüllah (s.a.v) yün dokuma bir cüppe sahibi olarak vefat etmiştir.
Haberin isnadı sahihtir. [101]

[93] Buharî Vasaya 35/1, Cihad 55/61, 86; Nesâî 6/229; Müsned 4/176; İbni Sa’d 2/316; Beyhakî Delâil 7/273; Hakim Müstedrek 1/419; Darakutnî 4/185
[94] Müslim 1635; Nesâî 6/240; İbni Mâce 2695; Müsned 6/44; Beyhakî Delâil 7/273; Ebû Dâvûd 2863; İbni Ebî Şeybe 11/207; İbni Sa’d 3/316; Darakutnî 4/185; Temhîd 215.
[95] Müsned 1/200, 201; îbni Sa’d 3/316; Beyhakî Delâil 7/274.
[96] “Yarma” Toros lehçesinde bir çok şeye kullanılır. Derelerin iki kenarını yararak geçtiği yere “Yâr” denir. Bunu insan yapınca yarma olur. Arpa buğday vs. değirmende hafif parçalanırsa buna “Kırma”, bu işi el değirmeni ile yemeklik için yapılırsa buna da “Yarma” denir.
[97] Buharî 81/16 hadis no. 6451; Müslim 2973; Müsned 6/108; îbni Mâce 3345; Beyhakî Delâil 7/274.
[98] Buharî Cihad 56/89; Meğazî 64/86; Tirmizî 1232; Nesâî 7/303; İbni Mâce 2436; Müsned 1/236, 300, 301, 361, 3/102, 133, 208, 238, 6/453, 457; İbni Savd 2/317; Beyhakî Delâil 7/274.
[99] İbni Hişam 4/178; Beyhakî Delâil 7/278; Zehebî burayı kısaltmıştır. Asını el Ahval derki:
-Peygamber’İ m izin su tasını Enes’in (r.a.) yanında gördüm. Biraz paslan-mıştı. Üçte biri gümüş olup irice idi. Enes bize “Bu bardakla Rasûlüllah’a şu kadar su verdim.” derdi. Sapı demir idi. Enes orayı altın yaptırmak isteyince Ebû Talha “Rasûlüllah’m yaptığı şeyi değiştirme” deyince öylece bıraktı. Bak Müsned 3/139, 155, 259.
[100] Beyhakî Delâil 7/279.
[101] Beyhakî Delâil 7/279.
İmam Zehebi, Tarihü’l-İslam, Cantaş Yayınları: 2/354-356

Yorum bırakın